Sevgili dostlar, bugün hep birlikte bir "portreyi" gün yüzüne çıkaralım istiyorum.Bugüne dek hep eleştirilen ama hiç yanıt vermeyen, birçok kesimin bazen iftiraya bile varan söylemlerine yalnızca yaptıklarıyla yanıt veren birinden bahsedeceğim.
Bir insan bu denli eleştiriye, tepkiye neden maruz kalır ve neden hiç cevap vermez? İşte tam da bu soruydu beni incelemeye iten. Ve ardından didik didik ettim bu "portreyi”.Gazi Üniversitesi, İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü'nden mezun olmuş, üstüne Çalışma Ekonomisi Bölümü'nde Lisans Üstü İhtisas yapmış, yetinmemiş bir de Çalışma Ekonomisi Bölümü'nde Master yapmış.
İngilizce’yi ana dili kadar iyi konuşuyor, bunun yanında iki diplomatik yabancı dili de çok iyi biliyor, yazılımlar konusunda özel çalışmalar yapacak düzeyde bilgili, Office sistemleri üzerinde icatlar yapacak düzeyde ise ilgili.
1600 sayfa Belediye Bütçe ve Muhasebe Sistemi adında "kitap" yazmış, Belediyelerin Sosyal Güvenlik Hizmetleri başlığı altında tez yazmış bir devlet adamından bahsediyorum. Ortadoğu Amme İdaresi'nde 4 yıl öğretim görevlisi olarak çalışmış, Mustafa Kemal Üniversitesi Yerel Yönetimler Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü görevini 2 yıl yürütmüş, yine Mustafa Kemal Üniversitesi'nde Muhasebe-Fİnansman Anabilim Dalı Başkanlığı görevi yapmış bir devlet adamından söz ediyorum.
Başbakanlık Gap İdaresi'nden Sorumlu Bakan Danışmanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Konut Müsteşarlığı 'ndan Sorumlu Bakan Danışmanlığı, Hatay Belde Belediyeler Birliği Başkanlığı yapmış bir devlet adamından bahsediyorum,
Henüz bitmedi... Hiçbir görev sorumluluğundan kaçmayan, kısa bir süreliğine bile olsa Mersin MESKİ Genel Müdürlüğü yapmış, Mersin Büyükşehir Belediyesi İmar İnşaat A.Ş Yönetim Kurulu üyeliği devam eden, Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürüten, Doğu Akdeniz Belediyeler Birliği Genel Sekreterliği görevine devam eden ve İçişleri Bakanlığı Başkontrolörü olan bir devlet adamından söz ediyorum,
Hatay Belde Belediyeler Birliği Başkanlığı yaptığı süre içerisinde maaş almadığı gibi maaşlarını Birliğe bağışlayan, ekonomik sıkıntılardan dolayı Birlik personelinin maaşlarını kendi imkanları ile ödeyerek Birliğin birçok demirbaşını Birliğe hediye eden ve kendi ekonomik imkanları ile yaptırdığı bir sosyal tesisi Birliğe hibe eden bir devlet adamı.
Eğitim ihtiyacı olan öğrencilere ve okullara nakdi ve ayni yardımda bulunan, birçok yardıma muhtaç kişiye imkanları ölçüsünde gizli yardımlarda bulunan bir devlet adamından bahsediyorum.
Hatay'da hayırseverliği ile tanınan çok ünlü bir Dahiliye Uzmanı Dr. Mehmet Asker'in oğlu olan ve yakın akrabaları arasında iki eski bakanı barındıran, aynı zamanda birçok bürokrat akrabası olan adeta devlet kültürü ile yetişmiş bir devlet adamından söz ediyorum.
Kapısını her kesime açık olan, etiketine göre değil yalnızca ve yalnızca insan odaklı davranan, sorunlara sosyal devlet anlayışı çerçevesinde çözümler üreten ve uygulama aşamasında gözünü budaktan sakınmayan, yapabileceği her şeyi ifade eden ve yapan ama kesinlikle günü kurtarmak amacıyla vaatlerde bulunmayan, makamları amaç değil araç olarak gören bir devlet adamından söz ediyorum.
Evet kim bu devlet adamı dediğinizi duyar gibiyim. İşte yanıtı :
Bu denli bilgi birikimi olan, eğitim hayatına yön veren, yerel yönetim alanında ihtisas yapmış, muhasebe finans alanında kitap yazmış, devletin üst kademelerinde halen görevlerini yürüten, esasen hayatın yazdıklarını değil hayata dair yazdıklarını yaşayan bu değerli devlet adamı
"Ali Ekber Asker.”
Uzun zamandır, birkaç gazetecinin kendi çapında eleştirdiği kişi, yukarıda bir kısmını sayabildiğim, aslında daha birçok özelliğini de yazacak sayfa bulamadığım Ali Ekber Asker.
Kendisini hiç tanımadan, ne yapar ne eder bilmeden, fütursuzca eleştiren bazı meslektaşlarım adına üzüldüm. Bu denli nitelikli, kariyerli, beyefendi bir insanın ne kadar erdemli olduğu ise bu kadar haksız eleştiriye karşı ‘Susmak en iyi yanıttır’ anlayışını benimsemesinden anlaşılıyor
Bunca araştırma neticesinde, bu denli nitelikli bir devlet adamını Mersin'e kazandıran ve Mersinlilerle hizmet noktasında buluşturan Macit Özcan'a da teşekkür etmeden geçemeyeceğim.
Evet sevgili dostlar, Ali Ekber Asker portresinin, "devlet adamlığı ve adamlık” açısından bir hayat dersi niteliğinde olup olmaması ile ilgili takdiri "pusulası hiçbir zaman şaşmayan vicdanlarınıza"bırakıyorum...